Elif Demirtaş Bilir ile Güneş gazetesi için yapılan 20 Aralık 2017 tarihli röportajdan alıntıdır.
Kendi markası altında oldukça zarif altın ve pırlanta takılar tasarlayan Şahika Öztol son tasarımını anlattı.
Kendinizden biraz bahseder misiniz?
Yoğun enerji ve duygu geçişlerini tasarımlarım üzerinden aktarıyorum, hisleri kuvvetli biriyimdir. Yakınlarım 3.göz olarak tanımlar beni. Her koleksiyonun bir yola çıkış amacı var, çeşit olsun diye üretim yapmıyoruz. Sıradan bir takı olmanın çok ötesinde, bir duyguya hitap ediyor. Siz de bu duyguyu özümseyerek o takıyı üzerinizde taşıdığınız zaman doğal olarak amacına hizmet ediyor, faydasını görüyorsunuz. Takı deyip geçmemek lazım; her gün üzerinizde taşıdığınız, size temas eden ve dolayısı ile kendini hatırlatan bir obje. İnançta telkin ve tekrar esastır.
Hangi duygular bunlar? Koleksiyonlarınızdan biraz bahseder misiniz?
Başlangıcımız LOVE serisi. En büyük ihtiyacımız aşk’a ithafen çıktı. Kendini sevmenin önemine ve hepimizin 1 olduğu farkındalığına erişmemiz gerektiğine işaret ediyor. Enerji döner dolaşır, sahibini bulur. Sevgi veren, sevgi alır. Aşkla bakan, aşkı yansıtan, hayatına aşkı davet eder. Devamında TIME & LIFE geldi. Bu seride de geçmişte kalması gereken duyguları geride bırakma üzerine çalıştık. Karmamızı dengelemek için geçmişle yüzleşmek ve devamında bilinçli tercihlerle geleceğimize yön vermek. Son serimiz BOLD ise bizi cesur olmaya davet ediyor. Tereddütlerde kendinizi boğmayın, tamam ya da devam demek, her ikisi de cesur bir tercih. İçimizdeki enerji tüm olmazları oldurmak için yeterli, yeter ki net olun ve yönünüzü belirleyin.
Koleksiyoner isimler sizi tercih ediyor, sanat dünyasında niş bir popülariteniz var. Başarınızın sırrı nedir? Ayrışmayı nasıl sağladınız?Sanat duyguların hakim olduğu özgür bir alan. Koleksiyonerlerin tercih sebebi de tasarımlardaki özgürlük olsa gerek. Kendimden öte sanki bana ait olmayan bir hikayede mesajcı olarak yer alıyorum, herkes kendini -kendi yerini- buluyor hissediyorum.
Mottonuz nedir?
“a piece of heART”
Yurtdışında Türk tasarımcı olarak var olmak nasıl bir duygu? Avantaj ve dezavantajlarını sıralamanızı istesek?
Türk olduğumu her zaman gururla söylüyorum. Çok zengin bir tarihin mirasçısıyız. Paris’te, Los Angeles’ta ya da dünyanın bir başka ucunda tasarımlarımın tercih edildiğini görmek beni gururlandırıyor. Evrensel duygulara hitap etmenin avantajını yaşıyorum. Geçtiğimiz sene yaşadığımız talihsiz olaylar herkes gibi beni de üzdü. Mümkün mertebe ulaştığım her yerde ülkemizi doğru tanıtma gayretindeyim.
İlerisi için planlarınız neler? En çok hangi ünlü ismin üzerinde takılarınızı görmek sizi heyecanlandırır?
Sarah Jessica Parker, Jordan Kale Barrett, Cara Delevingne, Ali Koç ilk etapta aklıma gelen isimler.
Uzmanını bulmuşken sormamak olmaz. Aksesuar kullanımı hakkında önerileriniz neler? Neyi doğru yapıyoruz? Nerede eksiğimiz var?
Onu da takayım bundan da eksik kalmayayım mantığıyla oluşturulmuş kombinler beni yoruyor. Büyük resme baktığınızda alt metni okuyabilmelisiniz. Bu alt metni belirlemek size kalmış; sade şıklık, çarpıcı görünüm, aykırı duruş… Kitsch’e kadar her şey kabulüm. Kişi vermek istediği mesajı veren bir görünümdeyse bence sorun yok demektir.
Son yıllarda erkeklerde de takı kullanımı yaygınlaştı. Tavsiyeleriniz neler?
Kostümü harekete geçiren, can katan aksesuardır. Bu nedenle günlük kullandıkları takıların yanı sıra gece ve özel günlerde kullanabilecekleri özel parçalar edinmelerini tavsiye ederim. Bu signet bir yüzük ya da çok şık madalyon bir kolye olabilir.
Orjinal haber için http://www.gunes.com/kadin/taki-deyip-gecmeyin-839234
